Sağlık

Kuş Gribi, Mpox ve Marburg: Her Gün Yeni Bir Virüsün Ortaya Çıkmasına Neden Olan Nedir?

Ölümcül bir gün geçmiyor yeniBir virüs Bir daha görüşmeyelim. Zoonotik bir hastalık yani hayvanlardan insanlara bulaşan ölümcül bir virüs olan maymun çiçeği (mpox), covid sonrası sıklıkla duyduğumuz bir virüs. Hayatımıza en son giren, tedavisi ve aşısı olmayan ve Tanzanya’da ölümlere neden olan Marburg virüsü oldu. Peki bu virüsler neden ve nasıl ortaya çıkıyor? Gelin detayları öğrenelim ve insanoğlu olarak burada bize düşen payın ne olduğunu görelim.

Kaynak:https://www.science.com/bird-flu-mpox…

Ateş, halsizlik, deride şişlik ve kabuklanmalara neden olan Mpox, maymun çiçeklerinden kuş gribine kadar salgınların bitmediği bir dönemden geçiyoruz.

Şimdi son evresinde hemorajik ateşe neden olan ve geçtiğimiz günlerde çok sayıda kişinin ölümüne neden olan bir virüs yeniden gündemde: Marburg virüsü.

Marburg virüsünün Ebola’ya benzer yönleri var. 2023 yılında Tanzanya’da birkaç kişinin ölümüne neden olan bu virüs şu sıralar gündemde.

Tüm bu virüsler arasında elbette Covid eski ‘popülaritesini’ kaybetti.

Peki, günümüzde virüs salgınlarının görülme sıklığı artıyor mu? Yoksa COVID salgını sırasında geliştirilen teknolojiler sayesinde salgınları tespit etmede daha mı ustalaştık? Cevap ikisinden de biraz olabilir.

Şu anda, memelileri ve kuşları enfekte eden, şu anda tanımlanamayan 1,67 milyon virüs var. Bunlardan 827.000’inin insanlara bulaşma potansiyeline sahip olduğu düşünülüyor.

Bu kadar çok virüsün ortasında olduğumuzu bilmek biraz ürkütücü gelebilir ama bu aslında Dünya’nın varlığı kadar eski bir hikaye.

Virüslerin nasıl ortaya çıktığını anlamak için Dünya’daki yaşamın başlangıcına geri dönmemiz gerekiyor.

İlk virüslerin nasıl ortaya çıktığına dair çeşitli teoriler var ama hepsi virüslerin milyarlarca yıldır canlılarla birlikte evrimleştiği konusunda hemfikir. Bu istikrarlı birlikte evrim bozulduğunda, işte o zaman başımız belaya girebilir.

Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara “zoonoz” adı verilir. Ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların yaklaşık yüzde 75’inin nedeni zoonozdur.

Virüslerin ortaya çıkmasının ana itici güçleri insanlar ve onların hareketleridir. Tarım ve hayvancılık 10.000 yılı aşkın bir süredir yaygındı ve bununla birlikte insanlar hayvanlarla yakın temas kurdu. Bu da hayvanlara doğal olarak bulaşan virüslerin zoonoz dediğimiz insanlara geçmesine neden oldu.

İnsan uygarlığı ve teknoloji geliştikçe hayvan yaşam alanları da yok olmaya başladı. Bu nedenle hayvanlar besin kaynakları aramak için yeni alanlara gitmeye başladılar. Normalde temas halinde olmayan farklı çeşitler ortaya çıkmaya başladı. Bu da hastalıkların yayılmasını ve farklı virüs türlerinin ortaya çıkmasını tetikledi.

İnsanlar olarak yeryüzündeki canlıların yaşamlarını hiçe saydıkça virüslerin çoğalması ironik…

Bununla da kalmayıp elbette şehirleşme yüksek nüfus yoğunluğuna da yol açarak virüslerin yayılması için ideal bir ortam yaratıyor. Tüm bunlara ek olarak iklim değişikliği de virüslerin yayılmasına katkıda bulunuyor.

İklim değişikliğinin virüslerle temasına çok güzel bir örnek verebiliriz: Arbovirüsler (sivrisinek gibi eklembacaklıların yaydığı virüsler) yeni alanlarda tespit ediliyor çünkü iklim değişikliği nedeniyle sivrisineklerin yaşayabileceği ülke yelpazesi sürekli artıyor.

Kasaba ve şehirlerin hızla gelişmesi nedeniyle, temizlik ve sağlık hizmetleri gibi altyapıların nüfus için yetersiz olması elbette virüslerin daha kolay yayılmasına neden olmaktadır.

SARS-CoV-2’nin (COVID’ye neden olan virüs) ortaya çıkışı hiçbir virologu şaşırtmadı. Beklenmedik olan, COVID salgınının ölçeği ve virüsün yayılmasını sınırlamanın zorluğuydu.

Yanlış bilgilendirmenin halk sağlığının diğer alanları üzerindeki etkisini de tahmin edemedik. Özellikle son yıllarda sosyal medyada aşı kazaları daha fazla yaygınlaşmaya başladı ve aşı tereddüt oranları artmaya başladı.

Ayrıca, rutin çocukluk aşılama programları kesintiye uğramış ve kızamık gibi aşı ile önlenebilir hastalıkların salgın riski artmıştır.

Bilim, salgınları ve virüsün evrimini izlemek için yeni virüs tespit formüllerinin geliştirilmesine yol açan COVID pandemisi sırasında benzeri görülmemiş bir hızda ilerledi.

Bu da ortaya çıkacak diğer virüsleri gözlemlemeyi kolaylaştırdı.

Örneğin, atık su izleme formülü salgın sırasında SARS-CoV-2’yi tespit etmek için kapsamlı bir şekilde kullanıldı ve benzer şekilde insan sağlığı için tehdit oluşturan diğer virüslerin izlenmesine yardımcı olabilir.

Bir bireye bir virüs bulaştığında, o virüsün genetik materyalinin bir kısmı genellikle tuvalete atılır. Atık su, genellikle hastanelerdeki vaka sayısı artmaya başlamadan önce, bir bölgedeki enfeksiyon sayısının artıp artmadığını gösterme gücüne sahiptir.

Bu teknolojiyi grip, kızamık ve hatta çocuk felci gibi diğer virüsleri aramak için uyarlamak, virüs salgınlarının zamanlaması hakkında bize değerli veriler sağlayabilir. Örneğin, 2022’de Londra’daki atık sularda çocuk felci virüsü tespit edildi.

Viral salgınların artacağını söylemek bazı insanlar için sadece bir alamet olsa da, bunun olacağını tahmin etmek ve harekete geçmek, gelecekteki herhangi bir pandemiyi kontrol altına almanın anahtarı olabilir.

COVID’in tanık olacağımız son salgın olacağını düşünmek gerçekçi olmaz. Ama bir dahaki sefere daha hazırlıklı olacağımıza inanmakta sorun yok.

Elbette gözetim, pandemi hazırlığının sadece küçük bir parçası.

Dünyanın dört bir yanındaki hükümetler, sağlık ve bilim kuruluşlarının (düzenli olarak güncellenen) virüs çıkış ve pandemi protokollerine sahip olması gerekir.

Bu sayede çok geç olmadan ve virüs çok fazla yayılmadan daha hızlı aksiyon alma şansımız olabilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu